Bahçeli'den 'damat' yorumu: Sanıyorum kripto eller devrede

 Devlet Bahçeli, eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın damadının tahliye edilmesine ilişkin olarak, “Adaletten kurtulmak için ille de meşhur ve mevki sahibi birisinin damadı, yakını, akrabası, onu bunu mu olmak lazım? Madem bir kişi suçsuz, niye tutuklanır? Hadi tutuklandı, niye bırakılır? Sanıyorum kripto eller devrede, kaos emelleri siyasi çemberdedir” dedi. Bahçeli, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY), bağımsızlık referandumu yapma kararına da, “Buna izin verilemez, buna göz yumulamaz” sözleriyle tepki gösterdi. Bahçeli Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

KARNE AYNADIR
“Bugün 2016-2017 Eğitim ve Öğretim Yılı tamamlanarak yaz tatiline geçildi. Evlatlarımızı karne heyecanı sardı. Kimisi sevindi, kimisi üzüldü. Karne görünüşte bir kâğıt parçası olsa da; bir dönemin özeti, gösterilen çabaların semeresi, çalışma ve mücadelenin sonucudur. Karne aynadır. Aynaya baktığınız zaman kendinizi bazen iyi ve diri; bazen de yorgun ve yılmış görebilirsinizBu insani bir haldir ve de son derece normaldir. Karne parlak veya sönük görülebilir. Notlar düşük ya da yüksek de olabilir. Ama önemli olan azim, başarma iradesi, en iyiyi arama gayretidir. 

SUÇSUZ NİYE TUTUKLANIR
Mecazi anlamda da olsa karne sadece okullarda verilmiyor. Hayatın her alanı, her tarafı aslında bir imtihan ve mücadele sahasından ibaret. Mesela adalet karnemize bakalım; adeta damatların kalemiyle kapkara kesilmiş durumda. Kayırma, arkalama, hatır almış başını yürümüş halde. Adaletten kurtulmak için ille de meşhur ve mevki sahibi birisinin damadı, yakını, akrabası, onu bunu mu olmak lazım? Madem bir kişi suçsuz, niye tutuklanır? Hadi tutuklandı, niye bırakılır? Sanıyorum kripto eller devrede, kaos emelleri siyasi çemberdedir. 

REZALET, MELANET, İHANET
Milli bekamızın karnesine bakalım, Barzani çetesi 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapacakmış. Bunun adı rezalet, melanet, ihanettir. Irak’ın toprak bütünlüğünün bozulmasının en ağır yankısı Türkiye’den hissedilecektir. Buna izin verilemez, buna göz yumulamaz. Adalet ve beka karnelerindeki kırık dökükler alarm vericidir. Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşmak zaaflık, zavallılık, zayıflıktır. Uyarıyorum; adalet sönerse, beka yıkılırsa geriye üzerinde ağlaya ağlaya bile olsa telafi ve ikame edemeyeceğimiz bir harabe kalacaktır. 

HEP ÇIKMAZA SAPIYORUZ
Vicdan karnemize bakacak olursak, umut verici olmadığını görürüz. ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ diyen kutlu buyruğa kaçımız riayet ve sadakat gösteriyor, bir muhasebe yapmaya ne dersiniz? Çocuklar yetim, gelinler dul, analar gözyaşlı, mazlumlar hedef, cinayetler olağan, şiddet hakim. Yani vicdan rafta, gönüller yasta, insanlık hasta. Bu vesileyle bütün şehitlerimize, bugün hain bir saldırıda şehit düşen Aybüke öğretmenimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ortadoğu yanan kazanda, Körfez ülkelerinin eli silahta, küresel ve bölgesel gerilimler had safhada. Çıkış arıyoruz, hep çıkmaza sapıyoruz. Akbabalar uçuyor etrafımızda, çakallar geziyor hisarlarımızda. Petrol, gaz, çıkar kavgaları derken bir medeniyet parçalanıyor yanı başımızda. Ahlak ve siyaset karnesini hiç sormayın. Zeytinin karası helaldir, temize çıkarır; siyaset ve ahlakın karası zelildir, çöküşe götürür. Karnesi iyi olanlara sözüm yok, ama kırığı olana, sınıfta kalanlara diyorum ki, en masum sizlersiniz. Çalışır düzeltir, düzlüğe çıkarsınız. Allah başka keder vermesin, mühim olan millet ve vatan sevgisinden, bayrak aşkından, vicdan ve insanlık karnesinden kötü not alınmamasıdır.”

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.