Şebnem BURSALI: Erdoğan’ı Menderes yapamayacaksınız
Demokrasi şehidimiz merhum Adnan Menderes'li yılları hatırlarsak;
Menderes'e kurulan hain kumpas ve iftiralar, bu ülkede bir Başbakan'ın idam edilmesine kadar gitti. Menderes'i hatırlatmamın sebebini bugüne getireyim. Biliyorsunuz bir süredir CHP sözcüleri (yerelde ve genelde) Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ağıza alınmayacak üslupla saldırmayı şiar edindiler.
En son CHP sözcüsü Bülent Tezcan, faşist diktatör diyerek ölçüsüzlüğünü ilan etti. Gerekli siyasi ve adli cevap geldi ama ben bu olanların yakın geçmişte olanlarla nasıl benzerlik gösterdiğini hatırlatmak isterim.
Adnan Menderes
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde 2014 yılında Aydın'da yaptığı konuşmada paylaşmıştı: "CHP, geçmişte Menderes'e de Özal'a da 'Diktatör' dedi. Bugün bana da aynısını diyor. 27 Mayıs öncesinde Menderes'e 'Hürriyet düşmanı' dediler, bana da diyorlar.
'Gençleri öldürdü' dediler, bugün bana da diyorlar. O gün Menderes'e en alçak yolsuzluk iftiralarını attılar, bugün bana da atıyorlar. Menderes'i idam eden darbeciler, bu yalan ve iftiraları kendilerine malzeme yaptılar. Özal'a da 'Tek adam, sivil diktatör' diye saldırdılar. Yolsuzluk üzerinden saldırdılar." Sizce de buna tarih tekerrürden ibaret mi demeli, yoksa CHP siyasetinin halkın teveccühünü fazlasıyla görmüş siyasetçiyi değersizleştirmeyi hedefleyen söylemden ve iftiradan vazgeçmediğini mi söylemeli? Karar sizin ama ben bir ekleme yapmak isterim ki; geçmişte türlü iftiralarla astırdıkları Menderes ve yine türlü saldırılarla yıprattıkları Özal gibi değil bugün Erdoğan'ın durumu. Millet, neyin doğru neyin yalan olduğunu çok iyi görüyor, çok iyi biliyor. Ve işte Erdoğan'ın 15 yıldır girdiği 12 seçimden tek başına ve hep oyunu arttırarak çıkmasının sebebi de bu zaten...
GÜNÜN FOTOĞRAFI
'5 Babayiğit'in toplam istihdam büyüklüğü 110 bin kişi ve 65 milyar dolara yakın cirosu var. Yani bu fotoğrafta aslında 110 bin kişi artı 65 milyar dolar var.
PARA BİZDE, GÜÇ BİZDE AMA SÖZ ERKEKLERDE
Kadınların iş yaşamında daha fazla yer alması adına çok önemli işler yaptı AK Parti hükümetleri.
Nüfusunun yarısı kadın olan bir toplumda, toplumun yarısın iş verimliliğinden hariç bırakılabilir mi? Hele ki;
2023 hedeflerine giderken ve Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri yapmaya and içmişken aksini düşünmek bile abes.
Hem kamu hem de özel sektörde kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla yer almaları adına çok güzel bir toplantı düzenlendi geçen hafta. Başbakan Binali Yıldırım da bir konuşma yaptı ve kadınların iş yaşamındaki rolünü her zamanki esprili üslubuyla anlattı:
"Bankacıların yarıdan fazlası kadın. Akademisyenlerin yüzde 54'ü kadın. Yani; hanımlar para sizde, güç sizde. Biz erkekler de kadınların görüş ve fikirlerini alırız, onun satışını yaparız." Başbakan Yıldırım'ın söylediği doğru aslında ama burada eklemek gereken bir nokta var; Doğrudur; nüfusun yarısı kadın, bankacıların, eğitimcilerin hatta medya mensuplarının yarıdan fazlası kadın ama sıkıntı bu sektörlerde ne kadar olduğumuzdan çok; karar alma mekanizmalarında yeteri kadar olmamamız. 51 banka içinde sadece tek kadın genel müdür olması da, 174 üniversite içinde sadece 16 kadın rektör olması da buna örnek. Benzer karşılaştırmayı kendi sektörüm için de yaparsam; 9 yıl boyunca yazılı basındaki tek kadın Genel Yayın Yönetmeni olduğumu ve benden sonra da maalesef bu sayının 41 yayın organı içinde sıfır olduğunu söylemeliyim. Aynı şeyi yerel ve genel siyaset için de söyleyebiliriz.
Yani; siyasette de kadın sayısı ve etkinliği çok ama karar verici noktadaki kadın temsilcilerin aynı oranda olduğunu söylemek zor.
Gerçi Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta yapılacak Meclis Başkanlık Divanı ve Grup Başkan Vekillikleri seçimlerinde daha fazla kadın yönetici olması talimatını vermesinin somut neticesini mutlaka göreceğiz eminim.
Ve söylemeliyim ki; Türkiye, 15 yıl öncekinden çok daha iyi noktada bu konuda. Bunun aksini söyleyen çok büyük haksızlık eder. Ama, ideal olan; ailede, günlük yaşamda, iş yaşamında erkeklerden hiç de geride olmayan kadınların karar verme noktalarında daha fazla temsil ediliyor olması değil mi? Yani; para bizde, güç bizde ama biz kadınlar son sözün de daha fazla bizde olmasını istiyoruz...
GÜNÜN SÖZÜ
8 yıllık yüzde yüz Türk malı otomobil hayalini geçen perşembe atılan imzalarla resmen hayata geçiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözü: "Hayal gücü olmayan insanın kanatları da yoktur. İddianız yoksa kanatlarınız da olmaz, uçamazsınız." (Muhammed Ali)
Hiç yorum yok: